BTC Petrol Boru Sınırı Toplumsal Yatırım Programı ile boru sınırındaki komşularına dayanak olduklarını söyleyen bp Türkiye Toplumsal Yatırım Müdürü Suna Ercan, program hakkında şunları söyledi:
“İnşaatı 2003 yılında başlayan BTC Petrol Boru Sınırı; Bakü’den aldığı petrolü, bin 76 kilometrelik bir güzergahta taşıyıp, Ceyhan’daki terminalden gemilere aktarıp dünya pazarlarına sunuyor. Her ne kadar boru yer altından geçse de güzergah boyunca geçtiğimiz 412 yerleşim yerinde binlerce beşerle komşuluk bağlantıları kuruyoruz. Biz de yeterli komşuluğun gereği olarak üzerimize düşeni yapıyor; hayatın pahalarını paylaşmak, birlikte üretmek ve geleceğe birlikte bakmak için dayanaklar veriyoruz. BTC Toplumsal Yatırım Programı kapsamında boru çizgisinin geçtiği güzergahta yaşayan bayanların, toplumsal ve ekonomik hayatta fırsatlara erişim imkanlarını artırmak ve kapasitelerinin gelişimine katkı sunmak öncelikli gayelerimizden. Yalnızca son yedi yılda 258 projeye dayanak sağladık ve bunların ortasında bayan odaklı 20 proje yürüttük. Bu sayede 14 bayan teşebbüsçü BTC tarafından desteklenerek kendi işyerlerini kurdular. Desteklerimizle bayanlar için ortak kullanım alanları uygunlaştırıldı, tarım işletmeleri açıldı, teşebbüsçü bayanlar kırsalda ve kent ömründe hayallerine hakikat ilerlediler.”
Aşkale’de İstanbul modası
BTC Petrol Boru Sınırı Toplumsal Yatırım Programı Bayan Projeleri ortasında öne çıkan kıssalardan biri Erzurum Aşkale’den Semra Şenol’a ilişkin. Şenol, hayatını değiştiren projeyi şöyle anlatıyor:
“Henüz 25 yaşımdayken pek de yeterli olmayan şartlarda konfeksiyon bölümünde çalışıyordum. Bir gün ‘Ben de yapabilirim’ diyerek, kendi işimi kurmaya karar verdim. BTC Toplumsal Yatırım Programı ve KOSGEB’in takviyesi ile 2014 yılında kendi mağazamı açtığımda ‘Aşkale’ye İstanbul modasını taşıyacağım’ demiştim. Geçen sekiz yıllık müddette eser çeşitlerim arttı, gelirim yükseldi ve büyüme planları yapmaya bile başladım. Öncelikle; bir bayan ticaret hayatına eşit şartlarda başlamıyor, bir sefer etrafınız ‘yapamazsın’ diye önünüze set çekiyor ve seni kabul etmiyor. BTC Toplumsal Yatırım Programı vesilesi ile etrafımdakiler de başardığımı gördü ve kabul etti. Artık buradaki yüksekokulda muvaffakiyet hikayemi paylaşıp genç bayanlara ilham veren seminerler veriyorum; teğe bir görüşmeye gelen öğrenciler bile oluyor. Beni görüp başarmış olmamdan cesaretlenen öbür bayanlara örnek olduğum için çok memnunum.”
“İstedim ve oldu”
“Arıcılık yapacağım” dediğinde etrafındaki herkesin “Olmaz” dediği” Gülsen Eken de yılmamış bir bayan teşebbüsçü. Eken, “Erzurum Aşkale’nin Merdiven köyündenim; 2017 yılında arıcılık yapmaya karar verdim. Baktım BTC bayan girişimcilere takviye veriyor, ‘20 kovan arım olur, yanında da bir bal süzme makinası’ diyerek başladım. Daha evvel arıcılık yapmamıştım ancak babam arıcıydı. Bu yıl 300 kilonun üzerinde balım oldu. Üstelik şekersiz, ben hiç şeker vermem arılarıma. Bölgede kendimden öbür bayan arı yetiştiricisi duymadım. Aslında ben ‘Arıcılık yapacağım’ dediğimde etrafımdaki herkes karşı çıkmıştı, ancak dedim ya seviyordum, istedim ve oldu işte.”
“Kadınlar çok güçlüler”
Şükran Erdoğan ise öyküsünü şöyle anlatıyor:
“Ev bayanı olarak meskende oturmak hiç bana nazaran değildi, çocuklarım büyümüştü. Öyküm bir kuaför salonu açma isteğiyle başladı. O sırada BTC’nin bayan girişimcilere dayanaklarını görünce çabucak başvurdum. 2015 yılında, müracaatım kabul edilince nasıl sevindim anlatamam. Bayanlar kendilerine güvenmiyorlar, halbuki çok güçlüler. Etrafıma baktığımda bayanların erkeklerin gerisinden yürüdüklerini görüp çok üzülüyorum, neden yan yana değil de biri artta? Ekonomik bağımsızlık eşit hayat için çok kıymetli. Başlarken maksadımı belirledim, BTC dayanağı tam o anda imdadıma yetişti, kuaför salonumu açtım, başarılı oldum. Otomobilimi ve meskenimi aldım, artık de işimi büyütmeyi planlıyorum.”
Adıyaman’a ahşap Besi bebekleriyle gelen heyecan
GÖKHAN KARAKAŞ Adıyaman – Önüne çıkarılan tüm manileri aşarak hayatını kurarken pek çok bayana örnek olan isimlerden biri Zahide Durmaz Akar. Adıyaman’a Türklerin birinci yurdu Orta Asya’dan 900 yıl evvel gelen Türkmen bir ailenin ferdi olan 43 yaşındaki Akar, anneannesi Besi Serttaş’tan miras ahşap bebek geleneğini sürdürerek büyük bir umuda imza atıyor. Çocukluğunda, Türkmen geleneklerini devam ettiren anneannesinin ahşap bebeklere yöresel kıyafetler giydirmesini ilgiyle izleyen Akar, şimdilerde 50’den fazla bayanın el emeğiyle kendi hayatını kurmasına yardımcı oluyor. Anneannesinin 1993 yılında vefatının akabinde binlerce yıllık Türkmen geleneğini yaşatmak için kolları sıvayan Akar, 1997 yılından beri büyük bir azim gösteriyor.
Türkmen geleneklerine has bayan kıyafetleriyle giydirdiği Besi bebekleriyle evvel Türkiye’de, akabinde pek çok ülkede tanınan Akar, “Çocukluğumda çok oyuncağım olmadı. Anneannem Besi Sertbaş artan kumaşları kullanarak oyuncaklarımı yapardı. Onun vefatıyla hem anısına hem yöresel kültürümüze sahip çıkmak için Besi Bebek Projesi’ni hayata geçirdim. Gereç tedarikçilerim evvelce benimle çalışmak istemediler. Ağabeyim Kazım Durmaz yahut yol göstericim Ali Yıldırım ile gitmek zorunda kaldım. Hatta gitmem gereken bir fuara beni götürmedikleri üzere benden aldıkları bebekleri tanıtmadan geri getirdiler. Önüme setler kuruldu, engellendim lakin yılmadan çalıştım. Artık beni gördüklerinde ceketlerini ilikliyorlar, hatta kendileri arayıp ‘Malzeme gerekli mi’ diye soruyorlar” diye konuştu. TOGEM tarafından Halk Eğitim Merkezi ve İş-Kur iştiraki ile açılan klasik el sanatları kursunda Adıyamanlı bayanların Besi Bebek imaliyle para kazandığını belirten Akar, “Besi bebeklerin bayan olanına Besi denir. Adıyaman’da çok kullanılan Abuzer ismi ise erkek bebeklere verilir. Kaliteli ahşaptan yapıldığı için kırılmaz, ipek kumaşta kök boyama yapılır. 50 kademeden geçen bebeği bir bayan üç günde bitirebiliyor. Baş bağlama formuna hangi köyden, evli mi bekar mı ya da hangi aileden geldiğini öğrenebilirsiniz” dedi.